- 2014 yılı öncesi çalışmaya başlayan öğretmenlerin, 2014 yılına kadar kamuda çalışan dengi öğretmenlerden düşük ücret alması kanuna aykırı. Bu tarihten sonra da kamu ile kıyaslama yapılamasa da ücretin düşürülmesi hukuki değil. Örneğin 2010 yılında işe giren bir öğretmen 2014 senesine kadar kamuda çalışan öğretmenle aynı ücreti almalı, bu tarihten sonra ise ücretinde bir düşme yaşanmamalı.
- Aylık alınan ücretin karşılığı olarak öğretmenin yükümlülüğü haftalık en fazla 20 saat derse girme. Bunun üstünde girilen saatler “ek ders” niteliğinde.
- Öğretmene haftalık en fazla 20 saat ek ders verilebilir. Bu durumda bir öğretmenden haftada en fazla 20+20=40 saat derse girilmesi istenebilir. Ancak 40 saatin üzerinde derse girilmiş ise bunun ücreti öğretmene ödenmelidir.
- Ek ders ücretleri, kamuda çalışan dengi öğretmene verilen ek ders ücretinden az olamaz.
- Öğretmenlere, çalışma yapmaları halinde aşağıda yer alan ücretler ayrı ayrı ödenmelidir.
- hazırlık ve planlama ücreti,
- seminer görev ücreti,
- sosyal yardım kapsamındaki ödemeler,
- öğretim yılına hazırlık tazminatı,
- ders dışı eğitim (kulüp) çalışmaları,
- tören ve faaliyetlere katılma,
- kurul toplantısı faaliyeti,
- nöbetçi öğretmenlik görevi,
- sınav gözetmenlik tazminatı,
- veli toplantıları,
- yaz okulu çalışmaları,
- yetiştirme kurslarından kaynaklanan ücret,
- sınıf şube öğretmenlik görevinden doğan ücret,
- Çalışmasına rağmen yukarıdaki ücretlerden biri kendisine ödenmeyen öğretmenin, sözleşmeyi haklı nedenle derhal feshetme hakkı bulunuyor.
- “Ben çalışmaya devam etmek istiyorum” deniyorsa da; yukarıdaki çalışmalara dair kayıtların muhafaza edilmesini önenirim. Örneğin nöbet çizelgesi, ders programları, kurul toplantı tutanakları, etüt ve kulüp çalışmalarına dair belgeler vs.
- Böylece sözleme feshedilmek istendiğinde, hakların geçmişe yönelik talep edilmesi gündeme gelecek ve iddiaların ispatı kolay olacaktır.
- Yukarıdaki bir çok husus, uzman ve usta öğreticiler açısından da geçerlidir.
Previous Post