- Ceza Dairesi 2015/8566 E. , 2015/7828 K.
T.C.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
E. 2013/5314
K. 2015/960
T. 22.1.2015
• DEFTER VE BELGELERİ İBRAZ ETMEME SUÇU ( İncelemenin Dairede Yapılmasına İmkan Veren 213 S. Kanunun 139/2. Md. İstisnalardan Birinin Varlığı Önceden Belirlenip Belirlenmediği İncelemeyi Yapan Vergi Denetmeninden Sorulacağı – Buna Dair Tespit Yoksa Tebligatın Hukuki Geçerliliği Bulunmayacağından Atılı Suçun Yasal Unsurları Oluşmayacağı )
• İNFAZI KISITLAYACAK ŞEKİLDE KARAR VERİLEMEYECEĞİ ( Defter ve Belgeleri İbraz Etmeme Suçu – Deneme Süresi İçinde Kasıtlı Suç İşleme Halinde Ertelenen Ceza Kısmen veya Tamamen İnfaz Kurumunda Çektirileceği/”Denetim Süresi İçinde Kasıtlı Suç İşleme Halinde Ertelenen Cezanın Tamamen İnfaz Kurumunda Çektirilmesine” Karar Verilemeyeceği )
• İNCELEMENİN VERGİ DAİRESİNDE YAPILMASI ( 213 S. Kanunun 139/2. Md. İstisnalardan Birinin Varlığı Önceden Belirlenip Belirlenmediği İncelemeyi Yapan Vergi Denetmeninden Sorulacağı – Tespit Varsa Belgesi Dosyaya İbrazı İsteneceği/Aksi Takdirde Tebligat Geçerli Olmadığından Suçun Yasal Unsurları Oluşmayacağı – Defter ve Belgeleri İbraz Etmeme Suçu )
213/m.139/2
5237/m.51/7
ÖZET : Dava; defter ve belgeleri ibraz etmeme suçuna ilişkindir. 213 Sayılı Kanunun 139/2. maddesinde incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı cihetle, dosya arasında bulunan vergi suçu raporu ve ekindeki belgelerden defter ve belge istenmesine dair yazının tebliğ edildiği tarih itibariyle sanığın işyerinin faal olduğunun anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, incelemenin dairede yapılmasına imkan veren 213 Sayılı Kanunun 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulup, buna dair bir tespiti varsa belgesini dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmayacağından atılı suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı gözetilmelidir.5237 Sayılı T.C.K.nun 51/7. maddesinde “… hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin…” belirtilmesi karşısında; mahkemece “… sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine…” karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi doğru değildir.DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:KARAR : Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesiyle oluştuğu, ibraz için verilen sürenin bitimini izleyen tarihin suç tarihi olduğu cihetle; sanığa 8.4.2009 tarihinde yapılan tebligata rağmen istenen defter ve belgeleri bulamadığını beyanla ek süre istemesi üzerine kendisine ibraz için verilen 15 günlük sürenin bittiği tarih olan 24.4.2009 tarihinden itibaren 10 günlük ek süre verildiği gözetildiğinde, suç tarihinin 4.5.2009 olduğu nazara alınarak gerekçeli karar başlığına “2009” olarak eksik yazılan suç tarihinin 4.5.2009 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.1- ) 213 Sayılı Kanunun 139/2. maddesinde incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı cihetle, dosya arasında bulunan vergi suçu raporu ve ekindeki belgelerden defter ve belge istenmesine dair yazının tebliğ edildiği 8.4.2009 tarihi itibariyle sanığın işyerinin faal olduğunun anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, incelemenin dairede yapılmasına imkan veren 213 Sayılı Kanunun 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulup, buna dair bir tespiti varsa belgesini dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmayacağından atılı suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,II- Kabule göre de;1- ) Belirlenen suç tarihine göre, suç tarihinden önce 8.2.2008 tarihinde 5728 sayılı kanunun 276. maddesiyle yapılan değişiklik ile 213 Sayılı Kanunun 359/a-2. maddesindeki hapis cezasının alt sınırının 6 aydan 1 yıla çıkartılması karşısında, sanığın eylemine uyan 213 Sayılı Kanunun 359/a-2. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, temel cezanın suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan değişiklikten önceki 359/a-2. maddesi uyarınca 6 ay olarak tespiti suretiyle eksik ceza tayini,2- ) Sanığın adli sicil kaydında geçen 3167 Sayılı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca verilen mahkumiyetine dair kaydın silinme koşullarının oluştuğu; yine adli sicil kaydının 5. sırasında bulunan ilamın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair olup hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 5271 Sayılı C.M.K.nun 231/5. maddesindeki “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.” hükmü karşısında, C.M.K.nun 231. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmediği, cihetle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 Sayılı C.M.K.nun 231/6-a maddesinde gösterilen, “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel ( objektif ) koşulunun bulunduğu, aynı Kanunun 231/6-c maddesinde gösterilen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair nesnel ( objektif ) koşullardan bir diğeri olan suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinde esas alınacak zararın, kanaat getirici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zarar olduğu, manevi zararın bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda sanığa yüklenen suçtan dolayı herhangi bir zarar doğmadığı gözetilerek, hakkında takdiri indirim uygulanan ve “tekrar suç işlemeyeceği hususu olumlu değerlendirilerek cezası ertelenen sanık hakkında 5271 Sayılı C.M.K.nun 231. maddesinin 6. fıkrasının ( b ) bendinde belirtilen, ‘sanığın kişilik özellikleriyle duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “şartları oluşmadığından” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,3- ) 5237 Sayılı T.C.K.nun 51/7. maddesinde “… hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin…” belirtilmesi karşısında; mahkemece “… sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine…” karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,SONUÇ : Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı C.M.U.K.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.yarx YARGITAY 11. Ceza Dairesi ESAS: 2012/18675 KARAR: 2014/2248I- 213 sayılı Yasanın 139. maddesine göre vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği, ticari faaliyetine devam ettiği anlaşılan sanığa vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın bizzat kendisine 09.01.2009 tarihinde iş yerinde yapıldığı anlaşılmakla, hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Yasanın 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliğinin bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm tesisi,II-Kabule göre de;1- İncelenen dosya içeriğine göre; defter ve belgelerini vergi incelemesine esas olmak üzere vaki istem üzerine merciine teslim etmediğinden bahisle eylemine uyan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılan sanık hakkında düzenlenen 02.04.2009 tarih ve VDENR-2009-1413/20 sayılı vergi suçu raporu ve eklerinde; somut bir zarara yer verilmediği, ancak defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesinden dolayı, tarh edilecek vergi ve cezaların ise eylemden doğan zarar niteliğinde bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Şu halde sanığın vaki eylemi nedeniyle CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanamadığı cihetle; sanığın vergi kaybını telafi etmediği şeklinde yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde CMK’nun 231. maddesinin uygulanmaması,2- 213 sayılı Kanunun 359/a-2 maddesinde yer alan defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunda cezanın alt sınırının suç tarihi itibariyle bir yıl hapis olduğu gözetilmeden alt sınırdan ceza verileceği belirtilerek onsekiz ay hapis cezası belirlenmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.http://www.kararara.com/forum/viewtopic.php?t=27577&p=52446&utm_source=feedburner&utm_medium=email&utm_campaign=Feed%3A+Karararacom+%28kararara.com%29#p52446T.C.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
E. 2012/4080
K. 2013/9410
T. 5.6.2013
• VERGİ İNCELEMESİ ( Dairede Yapılmasını Gerektiren Nedenlerden Birinin Varlığı Önceden Belirlenmeden Faaliyetini Sürdüren Mükelleflere Defter ve Belgelerin İbrazı İçin Yapılan Tebligatların Hukuken Geçerli Olmayacağı )
• İŞYERİNİN FAAL OLUP OLMADIĞININ BELİRLENMESİ ( VUK’a Aykırılık/Defter ve Belge İstem Yazısının Tebliğ Edildiği Tarihte Ticari Faaliyetin Sürdürüldüğünün Belirtildiği – Sanığın İşyeri Faaliyetine Son Verdiğine Dair Bir Yoklama Fişi Bulunmadığı/Belirlenmesi Gerektiği )
• VERGİ USUL KANUNUNA MUHALEFET ( VUK’a Aykırılık/Defter ve Belge İstem Yazısının Tebliğ Edildiği Tarihte Ticari Faaliyetin Sürdürüldüğünün Belirtildiği – Sanığın İşyeri Faaliyetine Son Verdiğine Dair Bir Yoklama Fişi Bulunmadığı/Belirlenmesi Gerektiği )
213/m.139
ÖZET : İncelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı, vergi suçu raporunda defter ve belge istem yazısının tebliğ edildiği tarihte ticari faaliyetin sürdürüldüğünün belirtilmesi ve belge isteme yazısının sanığın işyeri adreslerine gönderilmesine rağmen muhtarlık kayıtlarında rastlanılmadığı ve başka adresi de bilinmiyor gerekçesiyle tebliğ edilemediği ve son olarak ikametgah adresindeki işçisine tebligatın yapıldığı, sanığın işyeri faaliyetine son verdiğine dair bir yoklama fişinin de bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, işyerinin tebligat tarihinde faal olup olmadığı araştırılarak, istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulup, buna dair bir tespiti varsa belgesini dosyaya ibrazının istenmesi, yapılacak araştırma sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekir.DAVA : Dosya incelenerek, gereği düşünüldü:KARAR : Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılan suç tarihinin, isteme yazısının tebliğinden itibaren 15. günden sonraki gün olan 27.05.2007 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.213 Sayılı Kanunun 139/2. maddesinde incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı, vergi suçu raporunda defter ve belge istem yazısının tebliğ edildiği tarihte ticari faaliyetin sürdürüldüğünün belirtilmesi ve belge isteme yazısının sanığın işyeri adreslerine gönderilmesine rağmen “muhtarlık kayıtlarında rastlanılmadığı ve başka adresi de bilinmiyor gerekçesiyle tebliğ edilemediği ve son olarak ikametgah adresindeki işçisine tebligatın yapıldığı, sanığın işyeri faaliyetine son verdiğine dair bir yoklama fişinin de bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, işyerinin tebligat tarihinde faal olup olmadığı araştırılarak, 213 Sayılı Kanunun 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulup, buna dair bir tespiti varsa belgesini dosyaya ibrazının istenmesi, yapılacak araştırma sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde beraat kararı verilmesi.SONUÇ : Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı C.M.U.K.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 05.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Previous Post