DANIŞTAY KARARI ÖZET :
GEÇİCİ VERGİNİN KALDIRILMASI İSTEMİ
CEZALI VERGİLERE İLİŞKİN İHBARNAMELERİN DAVACIYA GEÇ TEBLİĞ EDİLDİĞİ
CEZALI TARHİYATIN ZAMANAŞIMINA UĞRADIĞI
TARHİYATIN KALDIRILMASI YOLUNDA VERİLEN KARARDA SONUCU İTİBARIYLA HUKUKA AYKIRILIK GÖRÜLMEDİĞİT.C.
DANIŞTAY
Üçüncü Dairesi
Esas No : 2011/228
Karar No : 2012/4813
Tarih : 24.12.2012ÖZET :
GEÇİCİ VERGİNİN KALDIRILMASI İSTEMİ
CEZALI VERGİLERE İLİŞKİN İHBARNAMELERİN DAVACIYA GEÇ TEBLİĞ EDİLDİĞİ
CEZALI TARHİYATIN ZAMANAŞIMINA UĞRADIĞI
TARHİYATIN KALDIRILMASI YOLUNDA VERİLEN KARARDA SONUCU İTİBARIYLA HUKUKA AYKIRILIK GÖRÜLMEDİĞİİÇTİHAT METNİÖZET :Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararıyla ortadan kaldırılan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddesinin, zamanaşımının tespitinde uygulanamayacağı dikkate alındığında, tarh zamanaşımının dolduğu 31.12.2009 tarihine kadar tebliğ edilmesi gereken cezalı vergilere ilişkin ihbarnamelerin 24.05.2010 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşıldığından, cezalı tarhiyatın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle kaldırılması gerekirken sadece bilirkişi raporunda yer alan verilere dayanılarak tarhiyat yapılamayacağı gerekçesiyle kaldırılması yolunda verilen kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.DAVA ve KARAR :Davacı adına takdir komisyonu kararına dayanılarak 2004 yılı için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile Ekim-Aralık 2004 dönemine ilişkin geçici verginin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Vergi Mahkemesinin kararıyla; davacının kat karşılığı olarak inşa ettiği dairelerden kendi payına düşen 28 adet daireyi ilgili dönemde (…) TL’ye sattığı dikkate alındığında, taşınmazların ortalama satış fiyatının (…) TL olduğu, ancak söz konusu inşaat ile ilgili olarak üçüncü kişilerle olan bir anlaşmazlık nedeniyle (…) Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, dairelerin 2004 yılı için ortalama satış fiyatının (…) TL olarak saptanması üzerine takdir komisyonunca söz konusu tutar dikkate alınmak suretiyle matrah farkı bulunmuş ise de, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesi gereğince, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve buna ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esas olduğundan, alıcıların bilgi ve ifadelerine başvurulması gerekirken sadece bilirkişi raporunda yer alan verilere dayanılarak tarhiyat yapılamayacağı gerekçesiyle cezalı vergiler kaldırılmıştır. Davalı idare, takdir komisyonunca, davacının faaliyet konusu, türü ve süresi ile emsal mükellefler göz önünde bulundurularak karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.Davacı adına takdir komisyonu kararına dayanılarak 2004 yılı için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile Ekim-Aralık 2004 dönemine ilişkin geçici vergiyi kaldıran Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının idareye tevdi tarihi arasında geçen süre için tarh zamanaşımının duracağına ilişkin 114. maddesinin 2. fıkrası, Anayasa Mahkemesi’nin, 08.01.2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 15.10.2009 gün ve E. 2006/124, K. 2009/146 sayılı kararıyla iptal edilmiş olup iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.Anayasa’nın 153. maddesinin altıncı fıkrasında, Anayasa Mahkemesi kararlarının Resmi Gazete’de hemen yayımlanacağı ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı hükme bağlanmıştır.Aynı maddenin üçüncü fıkrasında, kanun, kanun hükmünde kararname ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü’nün veya bunların hükümlerinin, iptal kararlarının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı, gereken hallerde, Anayasa Mahkemesi’nin, iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabileceği öngörülmüşse de; Anayasa Mahkemesince bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bularak iptal edildiği bilinmesine rağmen idari işlemlerin Anayasa’ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre tesis edilmesinin, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve Hukuk Devleti ilkesine aykırı düşeceğini kabul etmek gerekir.Bu bakımdan, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararıyla ortadan kaldırılan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinin 2. fıkrasının, zamanaşımının tespitinde uygulanamayacağı dikkate alındığında, tarh zamanaşımının dolduğu 31.12.2009 tarihine kadar tebliğ edilmesi gereken cezalı vergilere ilişkin ihbarnamelerin 24.05.2010 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşıldığından, cezalı tarhiyatın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle kaldırılması gerekirken yazılı gerekçeyle kaldırılması yolunda verilen kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.SONUÇ :Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine, oyçokluğuyla karar verildi.KARŞI OY :213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının idareye tevdi tarihi arasında geçen süre için tarh zamanaşımının duracağına ilişkin 114. maddesinin 2. fıkrası Anayasa Mahkemesi’nin K. 2009/146 sayılı kararıyla iptal edilmesi sonucu 01.08.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6009 sayılı Kanunla 213 sayılı Kanuna eklenen Geçici 28. madde ile 01.01.2005 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edilmiş olup, komisyonca takdir edilen matrah üzerinden 31.12.2012 tarihine kadar tarh ve tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlanmıştır.Bu durumda dava konusu cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnamelerin zamanaşımı süresi içinde 24.05.2010 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından, tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen mahkeme kararının temyiz isteminin aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle reddi gerektiği görüşüyle Daire kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.
Previous Post