İdarenin Takdir Yetkisinin Sınırları ve Orantılılık İlkesi
Güzel bir Anayasa Mahkemesi kararını birlikte inceleyelim:
Minibüs hattı tahsis işleminin belediye tarafından iptali sonrasında açılan davadan sonuç alamayan minibüs kooperatifi üyeleri AYM’ye başvuruyorlar.
AYM’de tıpkı idare mahkemesi ve Danıştay gibi iptal kararının hukuka uygun olduğunu tespit ediyor ancak mülkiyet hakkının da ihlal edildiğine karar veriyor.
Neden ise “iyi yönetişim ilkesi”. Yani idarenin işlem tesis ederken “uygun zamanda, uygun yöntemle ve tutarlı hareket etmesi” gerekliliği.
Olayda belediye, iptal kararını verirken takdir hakkını önceden belirlenmiş ve öngörlebilir bir koşul veya ölçüt dikkate almaksızın kullanıyor ve bu durum kişilere aşırı ve orantısız bir yük yüklüyor.
Burada ölçülülük ilkesinin alt ilkesi olan orantılılık ilkesinden bahsedelim:
Kişinin mülkiyet hakkına yapılan mühadalenin yasal dayanağı olsa ve bu müdahale kamu yararı gereği olsa dahi mühalenin orantılı olması gerekmekte.
Formüle edersek:
“Yasal düzenleme + kamu yararı ≠ hukuka uygun mühadale”
“Yasal düzenleme + kamu yararı + ölçülülük (elverişlilik, gereklilik, orantılılık) = hukuka uygun mühadale”
Yasa öngörülen tedbirin kişiyi olağan dışı ve aşırı bir
yük altına sokması durumunda müdahalenin orantılı ve dolayısıyla ölçülü olduğundan söz edilemez.
AYM kararına konu olayda, kişilere iplal sonrasında oluşacak yeni duruma uyum göstermeleri için süre ve imkan tanınmadan, iptalin olası sonuçlan hakkında herhangi bir önlem almadan ve daha da
önemlisi iptalden önce buna ilişkin objektif koşullar belirlemeden kişilerinin imtiyazın sona erdirilmesi başvuruculara, öngörülemez bir şekilde şahsi olarak aşırı ve orantısız bir külfet yüklemiş ve mülkiyet hakkının (Any. m. 35) ihlal edildiğine karar verilmiştir.
*04.05.2021 tarihli (bugünkü) Resmi Gazete yayımlanan Anayasa Mahkkemesi 2018/20720 Başvuru no.lu Cafer Sezgin ve Diğerleri Kararı.
KATEGORİLER
BAŞLIKLAR
- 6183 s. K. Kapsamındaki Ödeme Emirlerine Karşı Dava Açma Süresi Değişti
- Kesinleşmiş Vergi Borçları Nasıl Yapılandırılacak?
- Avukatların Defter Tutma Yükümlülüğünde Kağıt Ortamından Elektronik Ortama Geçiş
- ANAYASA MAHKEMESİ VERSUS İLK DERECE MAHKEMESİ – RAUNT 2
- 7101 Sayılı Kanun’da “Torbada Kalan” Hükümler
ETİKETLER
-
6183 s. K m. 35
6183 sayılı kanun
6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu
7061 sayılı kanun
7101 sayılı torba kanun
7351
7351 sayılı kanun
Af kanunu
Anayasa Mahkemesi
Anayasa Mahkemesi Kararı
aralık ayına dair vergisel gelişmeler
balkon kapatma cezası
banka ekspertiz raporu
bireysel başvuru
cezalı tarhiyat
Danıştay Kararı
dava açma süresi
defter belge ibraz etmeme
defter beyan sistemi
e-defter
e-makbuz
e-tebligat
Genel olarak vergi suçları
gerçek kişilerde cezai sorumluluk
insan hakları eylem planı
iş hukuku
işçi alacağı
mali tatil
mali tatilde süreler
Mali tatilde tebligat
mali tatilde temyiz süresi
mevzuat değişikliği
naylon fatura
non bis in idem
ödeme emri
OECD Ülkelerindeki Vergi Suç ve Kabahatleri
özel okul öğretmeni
sahte fatura
SGK alacağı
Şirket ortağı
Şirket Ortağının Şirket Borcundan Sorumluluğu
sosyal güvenlik hukuku
suçla korunan hukuksal değer
suçun faili
suçun mağduru
Taksirle adam öldürme
TCK m. 85
tek suça tek ceza
terimler
torba kanun
transfer fiyatlandırması
tüketici hukuku
tüzel kişilerde cezai sorumluluk
uygulama takvimi
vergi
vergi borcu
vergi borcundan sorumluluk
vergi ceza hukuku
Vergi davası
vergi hukuku
Vergi Hukukunda aylık gelişmeler
vergi iadesi davaları
vergi kaçakçılık suçlarının karışlaştırılması
vergi kaçakçılık suçu
vergi kaçakçılık suçunda iştirak
vergi suçları
vergi usul kanununda tebligat hükümleri
vergide tebligata ilişkin değişiklikler
VTR'nin tebliğ edilmemesi
VUK'ta tebligat
Yapılandırma
yürütmenin durdurulması
zamanaşımı