Gözetim Uygulaması Sonucu Fazla Ödenen Verginin İadesinde Son Durum
Gümrük Kanunu’nun 211. maddesinde yapılan değişiklikle* yükümlünün kendi beyanı ile yükselttiği gümrük kıymeti sonrasında aslında ödemesi gerekenden fazla vergi ödediği hallerde, bu verginin iade almasının önene geçilmiştir.
Maddenin gerekçesinden** anlaşıldığı üzere amaçlanan husus, ithalatta gözetim uygulamasından kaynaklı ödenen (fazla ve hukuka aykırı) gümrük vergisinin iadesi için açılan davaların önüne geçmek.
Ancak maddenin gerekçesinde yazan ifade ile gerçekten amaçladığı yani uygulamadaki sonucunun farklı olduğunu düşünüyorum. Zira 211. madde kapsamında geri istenen ve dava konusu edilen husus gözetim bedeli değil, gözetim bedeli üzerinden alınan ve aslında alınmaması gerekli olan vergi. Diğer bir ifade ile yükümlünün geri verme talebi ve davaları ile “ticaret politikası önlemlerinin etkisizleştirilmesi” mümkün değil.
Diğer bir husus ise kanun değişikliğindeki “kendi beyanı ile artırma” ifadesinin, gözetim uygulamasını karşılayıp karşılamadığı. Gözetime tabi eşyayı ithal eden yükümlünün gözetim belgesi yok ise yükümlü zorunlu olarak eşyanın gümrük kıymetini kendi beyanı ile artırıyor. Burada bir “irade”den çok, idarenin zorlaması söz konusu. Bu durum, “düzeltme beyannamesi verilmesi sonrasında dava açılıp açılamayacağı” tartışmasına benziyor. Anayasa Mahkemesi bu tartışma için “düzeltme beyannamesi idarenin zoruyla verildiyse dava açılabilir” demişti. Aynı yorum, bu değişiklik sorunda yapılabilir diye düşünüyorum.
Bu değişikliğin Anayasa Mahkemesinin önüne geleceği kuşkusuz. Anayasa aykırılık sorunu bakımından, değişikliğin Anayasa’nın 2. maddesindeki “hukuk devleti ilkesine”, 35. maddesindeki “mülkiyet hakkına” ve 36. maddesindeki “hak arama hürriyetine” aykırı olduğu kanaatindeyim. Zira maddenin değişikik öncesindeki halinde, haksız ödenen verginin geri verilmesinin istisnası “yükümlünün kasten yaptığı bir tahrifat sonucu verginin tahakkuk etmesi” iken değişiklikle sonrasında sadece gümrük kıymetinin beyanla artırılması, “geri vermenin” önünde engel olarak gösterilmiş. Bu durum Kanun’un 211. maddesini tamamen işlevsiz kılmak anlamına geliyor. Şöyle ki; gümrük vergisi, yükümlünün beyanı üzerie alınıyor ve ana kural, “yükümlünün kendi beyan ettiği vergiye karşı dava açamaması”. Bu durumun istisnası, Gümrük Kanunu’nun 211. maddesinde düzenlendiği üzere, “verginin, kanunen ödenmemesi gerektiği halde ödenmiş olması”. Ödenmemesi gerekli verginin geri verilebileceği söylendikten sonra bu duruma istisna getirerek “beyanla arttırılan ancak aslında ödenmemesi gerekli bir verginin geri verilemeyeceğinin” söylenmesi aslında 211. maddenin tamamen işlevsiz kılınması ve “beyan üzerine ödenen verginin istisnası olmaksızın geri verilmeyeceği” anlamına gelmektedir. Bu durumun mülkiyet hakkına, hukuk devleti ilkesine ve hak arama hürriyetine aykırı olduğu açık.
Bakalım Anayasa Mahkemesi bu değişiklik hakkında ne diyecek.
*7333 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 29.07.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Kanun’un 13. maddesiyle Gümrük Kanunu’nun 211. maddesinde değişiklik yapılmış ve maddenin birinci fıkrasının ikinci paragrafına “kasten yaptığı bir tahrifat” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya ticaret politikası önlemlerine tabi eşyanın gümrük kıymetinin yükümlünün kendi beyanı ile artırılması” ibaresi eklenmiştir.
** Maddenin gerekçesi: “4458 sayılı Gümrük Kanununun 211 inci maddesinin birinci fıkrasında yapılan düzenleme ile; yükümlülerin, ticaret politikası önlemlerinden kaçınmak için kendi beyanlarıyla eşyanın gümrük kıymetini artırmalarını müteakiben ödenmiş veya tahakkuk ettirilmiş vergilerin geri verilmesi veya kaldırılması önlenerek, Dünya piyasa fiyatlarından daha düşük fiyatlardan ithal edilen eşyaların gözetim uygulaması kapsamında izlenmesi ve ticaret politikası önlemlerinin etkisizleştirilmesinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.”
KATEGORİLER
BAŞLIKLAR
- 6183 s. K. Kapsamındaki Ödeme Emirlerine Karşı Dava Açma Süresi Değişti
- Kesinleşmiş Vergi Borçları Nasıl Yapılandırılacak?
- Avukatların Defter Tutma Yükümlülüğünde Kağıt Ortamından Elektronik Ortama Geçiş
- ANAYASA MAHKEMESİ VERSUS İLK DERECE MAHKEMESİ – RAUNT 2
- 7101 Sayılı Kanun’da “Torbada Kalan” Hükümler
ETİKETLER
-
6183 s. K m. 35
6183 sayılı kanun
6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu
7061 sayılı kanun
7101 sayılı torba kanun
7351
7351 sayılı kanun
Af kanunu
Anayasa Mahkemesi
Anayasa Mahkemesi Kararı
aralık ayına dair vergisel gelişmeler
balkon kapatma cezası
banka ekspertiz raporu
bireysel başvuru
cezalı tarhiyat
Danıştay Kararı
dava açma süresi
defter belge ibraz etmeme
defter beyan sistemi
e-defter
e-makbuz
e-tebligat
Genel olarak vergi suçları
gerçek kişilerde cezai sorumluluk
insan hakları eylem planı
iş hukuku
işçi alacağı
mali tatil
mali tatilde süreler
Mali tatilde tebligat
mali tatilde temyiz süresi
mevzuat değişikliği
naylon fatura
non bis in idem
ödeme emri
OECD Ülkelerindeki Vergi Suç ve Kabahatleri
özel okul öğretmeni
sahte fatura
SGK alacağı
Şirket ortağı
Şirket Ortağının Şirket Borcundan Sorumluluğu
sosyal güvenlik hukuku
suçla korunan hukuksal değer
suçun faili
suçun mağduru
Taksirle adam öldürme
TCK m. 85
tek suça tek ceza
terimler
torba kanun
transfer fiyatlandırması
tüketici hukuku
tüzel kişilerde cezai sorumluluk
uygulama takvimi
vergi
vergi borcu
vergi borcundan sorumluluk
vergi ceza hukuku
Vergi davası
vergi hukuku
Vergi Hukukunda aylık gelişmeler
vergi iadesi davaları
vergi kaçakçılık suçlarının karışlaştırılması
vergi kaçakçılık suçu
vergi kaçakçılık suçunda iştirak
vergi suçları
vergi usul kanununda tebligat hükümleri
vergide tebligata ilişkin değişiklikler
VTR'nin tebliğ edilmemesi
VUK'ta tebligat
Yapılandırma
yürütmenin durdurulması
zamanaşımı