Son zamanlarda banka konut kredilerine ilişkin ekspertiz raporlarına dayanılarak cezalı tarhiyat yapıldığı sıkça görülüyor.Gerçekten de her şey kanuna uygun yapılsa dahi tapuda gösterilen satım bedeli ile ekspertiz raporunda konut için belirlenen bedel arasında fark bulunması halinde,
Hem alıcı hem satıcı, tapu harcının eksik ödendiği gerekçesiyle cezalı tapu harcı,
Satıcı ise bedelin düşük gösterildiği gerekçesiyle cezalı gelir (kurumlar) vergisi ve KDV
tarhiyatı ile karşılaşabiliyor. Cezalı tapu harcının meblağı düşük olacağından ödenebilirse de bu durum, arkasından gelecek olan gelir (kurumlar) ve KDV tarhiyatlarının peşinen kabul edildiği şeklinde algılanabiliyor.Oysa bankaların, teminat miktarını belirlemek için özel gayrimenkul değerleme şirketlerine hazırlattığı ekspertiz raporlarının amacı, “konutun satış bedelini tespit etmek”değil. Yine bu raporların, vergi tarhiyatına dayanak oluşturma gibi bir işlevi de bulunmuyor.Özetle, hiçbir araştırma ve inceleme yapmadan sadece ekspertiz raporuna dayanarak tarhiyat yapılması vergi hukuku ilkelerine aykırı olup bu işlemin dava yoluyla iptali talep edilebilir.